Dünyanın Önde Gelen Haberleri ve Ansiklopedisi
Slimfit
  1. İLGİNÇ

Hilal ve yıldız

Hilal ve yıldız
Sakura

Hilal ve yıldız

Hilal (Ayça) ve yıldız ya da ay yıldız; hilal ve hilalin açık ucunda yer alan bir yıldız şeklinden oluşan antik simge. Bu simgenin kullanıldığı bayraklara çoğunlukla Akdeniz çevresinde, Orta Doğu ve Orta Asya'da rastlanır.Günümüzde çoğunlukla İslam ülkelerinin bayraklarında kullanılan bir sembol olarak bilinmektedir.

 

İlk kullanımlar

Hilal ve yıldız figürü aynı zamanda Sümer ikonografisinin de en çok kullanılan öğelerinden biridir. Buradaki kullanımlarında ise "Hilal", "Ay Tanrısı"'nı (Sin) temsil etmektedir. Yıldız ise İştar veya Antik Roma mitolojisinde de bulunan Venüs'ü sembolize etmektedir. Aynı zamanda bu iki sembolle beraber Güneş diski olan Şamaş da kullanılmaktadır. Birçok akademik çalışmada Sümer toplumu içerisinde "Hilal ve Yıldız" üçlü sembolün bir parçası olarak tanımlanır. Bu da Sin'in Ay'ı, İştar'ın Yıldızı ve Şamaş'ın Güneş'idir

Hilal ve yıldız sembolünün birlikte kullanımına ilk olarak antik İsrail Krallığı'nda rastlanılır. Burada MÖ 14. veya 13. yüzyılın sonlarında hüküm süren Moab veya Moabites tarafından kullanılmıştı. Moabites ismine mühürlerde sıkça ratlanılmıştır

Daha sonraları Partlar tarafından da kullanılan bu sembolün antik Mezopotamya medeniyetlerinde de sıkça kullanıldığı görülmektedir. Part kralları I. Mithridates (MÖ 147), II. Orodes (MÖ 58-38) ve IV. Phraates (MÖ 38-2) tarafından basılan paralarda bu semboller kullanılmıştır.

Ayrıca "Hilal ve Yıldız" sembolleri Partlar tarafından kullanılmadan tam 2 millenium önce Mezopotamya devletleri ve Elam devleti tarafındanda kullanılmıştı. Babil mitolojisinde Sin(zamanın babası ve Ay tanrısı), Şamaş (Güneş tanrısı ve yüce hakimi, yeryüzü ve cennetin yargıcı) ve İştar (yıldız tanrısı)'nı Babil kralının güçlerinin kaynakları olarak betimlemiştir.

 

İran, Mitra ve Mithridates

Hilal ve yıldız aynı zamanda Pontus Kralı VI. Mithridates'in bayrağının da sembolleridir. Bu kraliyet amblemindeki "Ay" Zeus, Ahura mazda ve ay tanrıçasının soyundan geldiğine inanılan "Pharmacou" isimli Pers bir şahsı sembolize etmekteydi.Aynı zamanda "Hilal ve Yıldız" tanrı Mitra'nın da sembolüydü. Bosphor Krallığında MÖ 5. yüzyıl ile MS 1. yüzyıl arasında da hem VI. Mithridates'in soyundan gelen krallardan hem de Mitra tarısı kültüne olan inançtan dolayı bayrak ve krallık sembollerinde kullanılmıştır.

 
Kraliçe Purandokht, Sasani kralı II. Hüsrev'in kızı, Hanedanın son kadın temsilcisi ve son yöneticisi, 630

Bir Türk araştırmacının yaptığı bir çalışmada;

Pontus Krallığının kraliyet sembolu olan Hilal ve yıldıza döneme ait sikkelerin üzerinde bulunması tartışma konusu olmuştur. Pek çok bilim adamı Pontus devletini Kraliyet amblemin "Hilal ve Yıldız" olarak tespit etmişler. Kraliyet ailesi ait birçok mekân ve cisim üzeinde bu sembolün kullanılması Pontus devletinin ablemi olduğunu kesinleştirmiştir. Ancak bilim adamı Kleiner bunun İran kökenli bir tanrısal sembol olduğunu ve bu sebepten kullanıldığını düşünmektedir. Aynı zamanda Ay ve yıldızı Tanrı ve insan arasındaki ilişkiyi sembolize etmesi amacıyla kullanıldığını da düşünmektedir. Diğer taraftan, Ritter ise bu sembolün Perseus tan alındığını düşünmektedir. Makedonların bayraklarında kullandıkları yıldız gibi. Bu sembolle ilişkilendirilen iki tanrı olan Ahura Mazda ve Mitra'dır. Olshausen ise; yıldız ve hilal Pontus ve İran ikonografi bir syncretism ilgili oladuğuna inanmaktadır; insanlar için hilal ve Ahura Mazda için yıldız sembol olarak kullanılmıştır. Son dönemlerde, Summerer, İnsanı sembolize eden yıldızı yalnız Pontus krallığının kraliyet sikkelerinde sembol için ilham kaynağı olduğunu ileri sürdü.

Hilal ve yıldız motifi genellikle bütün Sasani paralarınnda bulunmaktaydı. Bu durum da birçok araştırmacıyı Müslüman toplumların bu sembolü Sasanilerden devraldığını düşünmeye sevk etmiştir. Sasani kralllarının taca sahip olma sıraları ve sayılarını tanımlayan Habibollah Ayatollahi İslamiyetin ilk yüzyılından sonra bu sembolüm ele geçirilen İran toplumu halkı tarafından Müslüman dünyasına kullanılan bir sembol haline getirildiğini tespit etmiştir.

 

Helenistik Çağ ve Roma İmparatorluğu

Geç Helenistik ve ilk Roma çağlarında hilal ve yıldız sembolü genellkle Byzantium sikklerinde görülen bir semboldü. Örneğin 1. yüzyıl Byzantium paraları üzerinde Artemis başı yay ve okluğu Hilal ve yıldız motifleriyle beraber bulunmaktaydı. Ay ve yıldız sembollerinin dönemin inançlarındaki etksi II. Filip'in Byzantium'u yaptığı işgaller sırasında Ayın bulutlar arasında işgali yarıda bırakmaları ve İşgalden vaz geçmeleridir.Bunun üzerine Byzantium'lular Artemis (veya Hecate) lampadephoros (ışık getiren) heykeli inşa edebilmek için izin almışlardır. Bu hikâye I. Justinianus döneminde yaşamış olan Miletli Hesychius'in çalışmalarından öğrenilmektedir. Bu hikâyeler sözlük yazarı Suidas ve Photius tarafından korunmuş, hikâyede Stephanos Byzantinos ve Eustathius tarafından yeniden anlatılmıştır.

 
Roma İmparatoru Hadrianustarafından bastırılan parala
 
Hecate'ye olan bağlılık Byzantium'lular tarafından önem veriler. ver kendilerinin koruduklarını düşünürlerdi bundan dolayı eski Byzantium surlarında "Hilal ve Yıldız" sembooleri bulunurdu. II. Filip istilasındanda bu şekilde korunduklarını düşünmekteydiler.

Hilal ve yıldız sembollerinin nasıl bir tanrıça sembolu oldugu belli değildir (Sadece bazılarının bellidir). Bizanslılar 4. yüzyıl olaylarından sonra şehrin amblemi olarak "Hilal ve Yıldız"'ı kabul etmelerine rağmen şehrin paralarında bu amblemin yer alması 1 yüzyıl sonra meydana gelmiştir. MÖ döneme ait Byzantium ve Kalkedon sikkelerinde Mitridates'in korumasında olduklarından Mitridates'in resmi ve Hilal-yıldız resmedilmektedir.

Geç Roma İmparatorluğu döneminde çeşitli yerel paralarda kullanılan semboller arasında en çok "Hilal ve Yıldız" sembolleri kullanılmaktaydı. Fakat imparatorluğun her yerinde daha çok Roma sikkeleri kullanılmaktaydı.

Hilal ve yıldız sembolünün kullanımı sürpriz bir durum değildi. Hilal ve yıldızın genel diğer anlamı ise birleştirici olmasıydı. Panteondaki tanrılarla gök cisimlerini birleştiren bir özellik taşımaktaydı. Bunu da dışarıdaki vasallar ver yabanci devletlere karşı propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.

 

Orta Asya

Bugün kullanılan ay yıldıza benzeyen ve gökte gün ile ayın kavuşumunu temsil eden bir motif, MÖ 1. binyılda, proto-Türk olarak bilinen Chouların (MÖ 1028-281) baş bayrağında görülüyordu. Gündüz ve gece, aralıksız devam eden parlaklığın simgesi olan astral motifler, o devirden beri daima proto-Türk, Türk ve akraba milletlerin simgeleri arasında yer almış ve astral tanrıların alameti olmalarının dışında, devlet başkanlarının ve önemli şahısların da alameti olmuşlardır.

Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve 576-600 yıllarına ait olduğu saptanan Göktürk paraları içinde üzerinde ayyıldız motifi bulunan para olması, ayyıldız simgesinin İslam öncesinde de Türk toplulukları tarafından kullanıldığı görüşünü ispatlamıştır. Türklerde kültürel olarak etkileşimde bulundukları Sogdlar gibi bu sembolü kullanmaya başladılar. Hilal ve yıldız Türkler arasında sık kullanılan bir sembol haline geldi.

 

Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları

 
Solda Moğollar, Memlükler (sağda) Hums savaşındaki Moğol zaferi. Hilal ve yıldız Memlük bayrağında kullanılmaktadır.
 
 
Hilal ve yıldızlı bayrağı tutan OsmanlıSipahi savaşta, Józef Brandt
 

Genel teori Osmanlıların ay ve yıldızı Konstantinopolis'i fethettikten sonra kullanmaya başladıkları yönündedir. Ancak bunun kesinliğinden söz etmek güçtür. Bizans İmparatorluğu'nun ve Konstantinopolis'in yükselişinden sonra "Hilal ve yıldız" sembolü sık olmamakla beraber kullanılmıştır.

Konstantinopolis'in Osmanlılar tarafından ele geçirilmesinden önceki dönem paralarıyla ilgili bir araştırmaya göre bin yıl boyunca bölgede hüküm süren hristiyan liderlerin kullandığı haç, çift başlı kartal ve ay-yıldız amblemleri Doğu İmparatorlarını temsil etmekteydi. Bunlar içinde hem imparatorluğu temsil eden hem de Hristiyanlığa vurgu yapmayan amblemlerden Hilal ve yıldız uygun bulunmuş ve Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır.

Bununla birlikte sikkeler tek delil ve kaynaklar değildir. Hilal ve yıldız sembolü Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce Mora'da, İslam'la ya da Osmanlılarla hiçbir alakası olmadığı halde kullanılmıştır. Mora'daki en 1300 yıllarında inşa edilmiş eski kiliselerden birinde Aziz Yuhanna Chrysostom'un elinde, üzerinde Hilal ve yıldız olan bir kalkan tutarken tasvir edilmiştir.

1453 yılında Konstantinopolis şehri yükselmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'na dahil olmuştu. Şehrin Eski sembollerinden olan "Haç" ve "Çift Başlı Kartal" sembollerinin şehir düştüğünden bir değeri kalmamıştı. III. İvan çift başlı kartal sembolünü Bizans İmparatorluğu'nun mirasçısı olduğu gerekçesiyle Rusya Devleti'nin sembolü olarak kullanmaya başlamıştır. Bilindiği üzere pagan uyulamaları ve sembolleri Bizans İmparatorluğunda, I. Theodosius iktidarından sonra yasadışı kabul edilmiş ve giderek insanlar bu ugulamalardan uzaklaşmıştı. Julianus pagan uygulamaları yeniden sosyal hayata dahil etmeye calışsada başarısız oldu.Ancak bazı pagan sembolleri resmi alanda da kullanılmaya devam etti.

Osmanlı İmparatorluğu, Konstantinopolis'in fethinden sonra birçok Bizans sembolünü kullanmıştır. Özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında bu sembolleri birçok alanda uygulamaya koymuştur. Bu konuda 1908 yılında William Ridgeway tarafından bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada Araplar ve diğer Müslüman toplumlar tarafından benimsenen bu sembolün, Muhammed'in nişanı addedildiğini ve Osmanlı Devleti'nce kullanıldığını iddia etmektedir. Muhammed'in ölümünden 12 yıl sonra ele geçen topraklarda, özellikle Mezopotamya ve İran topraklarında kullanılan bir sembol olduğu kısa sürede kabul görmüştü.

Gerçek şu ki hilal ve yıldız Osmanlılar tarafından kullanılmadan önce İslamla ilişkilendirilmemişti. Bunu kanıtı ise Haçlılar döneminde de rozetler ve bazı Bizans imparatorlarının sikkeleri üzerinde bulunmasıdır.

Türk araştırmacılar bu sembolün Bizans İmparatorluğundan devralındığı konusunda şüpheci olmuşlardır. Bun konudaki yazılardan biri de Mehmet Fuat Köprülü tarafından hazırlanmıştır:

Bu açık, ancak, kökeni ne olursa olsun, bu semboller Asya'nın çeşitli yerlerindeki Türk devletlerinde kullanılmıştır. Bundan dolayı hiçbir sebeple Bu sembolün Bizans'tan Osmanlı'ya devredildiğini söyleyemeyiz.

Dengeleyici bir görüş de Franz Babinger tarafından ortaya konulmuştur:

Mümkün olsa da kesin olmamakla birlikte II. Mehmed fetihle birlikte şehrin sembolü olarak "Hilal ve Yıldız"'ı devralmıştır. Orhan Gazi döneminde kullanılan kan kırmızısı bayrak üzerine sadece ay (hilal) figürü bu sembolün daha önce de Osmanlılar tarafından kullanıldığını göstermekteydi. Fakat Bizans ve Sasani sikkelerinde ve sembollerinde kullanılan yıldızın eksikliği konusu düşünülürse. II. Mehmed'in bayrağı bir yenilik olarak düşünülebilir. Asya'daki göçebe Türk boyları ise genellikle yarım ay sembolünü kullanmış, hilal ve yıldıza birlikte sadece son dönemlerde rastlanmıştır. Şehrin fethedilmesi eski Türk ve Bizans sembollerinin birleştirilmesi için güzel bir sebep olmuştur.

Sonuç olarak Hristiyan göçmenler, Müslüman toplum, Rum nüfusu ve Türk toplumuna uygun bir sembol bulunmuş ve Bizans İmparatorluk mirasına da sahip çıkılmıştır

 

Çağdaş kullanımı

Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkelerde Cezayir, Tunus, Komorlar, Moritanya, Malezya, Pakistan, Maldivler, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan Çin'in eyaleti olan Doğu Türkistan ve bu ülkelerin esinlendiği ve 1844'ten beri kullanılan Türkiye bayrağı.

 

Unicode

Unicode sembolü U+262A şeklindedir (☪).

 

Hilal ve Yıldız Tasvir Edilen Bayraklar

Hilal ve Yıldız İçeren AmblemlerMısır Sultanlığı Amblemi

Eski devletler ve bölgeler

Diğer kullanımlar

Makaleni beğendinizmi? Sosyal medyada takip edin!

Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.

Sakura

San Francisco temelli bir firmanın tavuk tüyünden laboratuarda yetiştirdiği tavuk eti

Editörün Seçimi