Dünyanın Önde Gelen Haberleri ve Ansiklopedisi
Slimfit
  1. DÜNYA

Koronavirüs sonrası Çin'deki eğitim: Doğu Türkistan'daki okullar öğrencilere kapılarını açan ilk bölge

Koronavirüs sonrası Çin'deki eğitim: Doğu Türkistan'daki okullar öğrencilere kapılarını açan ilk bölge
Sakura

Çin'de yeni tip koronavirüs salgını Vuhan'daki balık pazarında başladı. Ocak ayından itibaren bu salgın…

Çinliler adına yılın en önemli bayramı olan Bahar Bayramı’na (春节 Chun Jie) iki gün kala ise, Vuhan şehri 23 Ocak’ta karantinaya alındı. 4 gün sonra ise, Çin Eğitim Bakanlığı salgının daha iyi kontrol edilmesi ve öğretmenlerin ve öğrencilerin güvenliğini sağlamak amacıyla, bahar eğitim-öğretim döneminin başlama tarihinin ileri bir tarihe ertelendiğini bir bildiri ile yayınladı.

 

Çin’de ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite seviyesinde milyonlarca öğrenci Şubat ayının başından itibaren örgün eğitimden uzak kaldı. Hemen hemen tüm eğitim kurumları, online eğitim platformları, uygulamalar ve televizyon bazlı dersler olmak üzere uzaktan öğrenme modeline geçti. Peki, salgının büyük ölçüde kontrol altına alınması ile birlikte, Çin’i nasıl bir süreç bekliyor?

Çin’in Birçok Bölgesinde Okullar Yeniden Açılıyor

Çin'de milyonlarca öğrenci, uzun bir kış tatili ve haftalarca evde uzaktan eğitim süreci sonrası okula dönmeye başladı. Örgün eğitime dönüş yolunda Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği kurallar çerçevesinde çok sayıda il ve özerk bölgeler öğrencilerin aşamalı olarak okula dönüşünü sağladı.

 

İlk olarak, Çin'in kuzeybatısında yer alan Qinghai Eyaletinde 9 Mart'ta derslere başlama kararı aldı. Bu bölgede yaklaşık 144 lise ve ortaokul eğitim için kapılarını öğrencilere açtı. Virüsün yayılması durdurulduğu çok sayıda şehirlerde de okulda eğitimler tekrar başladı.

Vuhan'dan ayrılan biri bayrağına sarılıyor.

 

Yine, Çin’in Güneybatısında yer alan Guizhou Eyaleti ve kuzeybatısındaki Doğu Türkistan Bölgesi'nde de 1.5 milyondan fazla lise son ve ortaokul son sınıf öğrencileri de 16 Mart'ta sınıflarda derslerine başladı.

 

Doğu Türkistan'daki 510 binden daha fazla öğrenci, düzenli bir şekilde verilen talimatlar çerçevesinde eğitimlerine başladı. Yerel yönetimler, öğrencilerin güvenliğini sağlamak için çok sıkı önlemler aldıklarını belirti. Guizhou'da ise yaklaşık 990 bin öğrenci kendi okul binalarında dönemin ilk eğitim gününe sıkı sağlık güvenliği altında başladı. Bahsi geçen bölgeler, salgının patlak vermesinden bu yana Çin'de örgün eğitime izin veren ilk eyaletler olarak kayıtlara geçti.

 

23 Mart tarihi itibariyle ise Doğu Türkistan’da, ortaokul ve lise son sınıf öğrencilerinin okula dönmesinden bir hafta sonra, tüm öğrencilerin de örgün eğitimine geçişine izin verildi. Doğu Türkistan bu kararıyla Çin’de tüm ilkokul ortaokul ve lise öğrencilerinin okula dönmesine izin veren ilk bölge olarak göze çarpmakta. Bölgedeki 5 bin dört üzerindeki okul yaklaşık 4 milyon ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine kapılarını tekrar açtı.

 

Doğu Türkistan’da bir aydan uzun süredir koronavirüs vakası görülmedi. Bu gelişmelerin ardından, bölge, acil durum müdahalesini en düşük seviyeye indirdi.

 

 

Bir öğrenci, uzaktan eğitime telefonuyla katılıyor.

Yakın zamanlarda ise, İç Moğolistan Özerk Bölgesi ve Shaanxi Eyaleti, lise son sınıf öğrencilerinin 30 Mart'ta okula dönmesine ve yeni bahar dönemini sınıflarda devam etmesine izin verdi. Lise sınavına hazırlanan ortaokul 9. Sınıf öğrencileri ise 7 Nisan’da ders başı yapacaklar.

 

Diğer bölgelerinde salgın riskinin azalmasıyla birlikte, Çin'de virüsten en az etkilenen eyaletlerin kısa süre içinde eğitime geri dönmesi muhtemel. 34 eyaletten 10'dan fazla eyalet ve bölge de bahar dönemiyle ilgili tarih ve düzenlemeleri kamuoyu ile paylaştı.

 

Her sene Haziran ayında gerçekleştirilen üniversitelere giriş sınavı, Gaokao, ise koronavirüs salgını sebebiyle bir ay ertelendi. Bu süreçte salgını daha fazla kontrol altına alınması ve sınava girecek öğrencilerin eksiklerini tamamlanması hedefleniyor. Hemen hemen bütün bölgeler, örgün eğitime geçiş döneminde daha çok ortaokul ve lisede sınavlara hazırlanan son sınıf öğrencileri daha çok önceledikleri görülüyor.

 

Pekin ve Şangay gibi büyük şehirler ise, okul binalarında eğitime geçiş tarihlerini ertelemeye devam ediyor. Büyük şehirler, yurt dışından gelen enfeksiyon vakalarından daha fazla risk altında oldukları için salgının ikinci kez yayılması konusunda daha temkinli davranmayı tercih ediyor. Bu süreçte, büyük şehirlerde bulunan bu öğrenciler için evlerde uzaktan eğitime devam etmekten başka bir çözüm bulunmuyor.

Genel salgın durumu ülke genelinde düşük seviyelere düşmeye başlaması salgının genel olarak kontrol altına alındığı olarak ifade edilebilir. Çin’in Qinghai, Doğu Türkistan, İç Moğolistan ve Guizhou gibi bölgelerinde uzaktan eğitimden örgün eğitime geçiş, virüse karşı başarının olumlu bir göstergesi olarak değerlendirilmekte. Şimdi ise, örgün eğitime geçiş döneminde Çinli yerel hükümetlerin ne tür noktalara dikkat ettiklerine bir göz atalım.

Çinli Yetkililer Örgün Eğitime Geçiş Sürecini Nasıl Yönetiyor?

Dünya üzerinde birçok ülke ile karşılaştırıldığında, Çin pandemiye cevap verme ve pandemi sonrası normal yaşama geri dönüşte diğer ülkelerin zaman olarak önünde olduğu görülmekte.

 

Görevli, okulları dezenfekte ediyor.

Son haftalarda hastalık vakalarında dramatik bir düşüş gördükten sonra, Çin Eğitim Bakanlığı COVID-19 Rehberlik Grubu Ofisi Müdürü Wang Dengfeng, okulları yeniden açmak için yerine getirilmesi gereken üç koşulu şöyle özetledi:

1. Salgın temel olarak merkezi hükümet tarafından değerlendirilerek kontrol altında olmalıdır.

2. Halk sağlığı güvenliği garanti altına alınmalıdır.

3. Yerel yetkililerin okulların başlamasına izin vermesi durumunda, gerekli koşullara hazırlıklarını yapmalıdır.

Açıkçası, virüsün dünya üzerinde yayılması devam ettiği süre boyunca, ikinci bir salgın tehlikesi yetkilileri endişelendirmekte. İkinci bir salgın durumu ise, bütün sürecin askıya alınması anlamını taşımakta.

 

Öğrencilerin online eğitiminden örgün eğitime geçiş yapmalarını sağlamak için yerel yetkililer özel eylem planları ve titiz önlemler üzerinde çalıştıkları görülmekte. Okulların açılıp açılmaması kararı şehirlerin yerel salgın kontrol gelişmelerini yakından takip eden bölge bazında faaliyet gösteren kurul tarafından verilmekte.

 

Yaklaşık 10’dan fazla eyalet örgün eğitime geçiş sürecini kamuoyu ile paylaşmış olmalarına rağmen, eyaletlerin yarısından fazlası örgün eğitimin yeniden başlama tarihini belirleme noktasında daha çekimser oldukları görülmekte. Örgün eğitime geçiş yapan bölgelerin yaklaşık 30 gün ve hatta daha uzun süredir yeni vaka görmeyen bölgeler olduğu dikkat çekici.

 

Örgün eğitime geçme kararı alan eyaletler, öğrencilerin ve okul çalışanlarının güvenliğini sağlamak için önleyici tedbirlerini alıyor. Okullarda grup enfeksiyonunu önlemek için düzenli vücut ısısı kontrolü, dezenfeksiyon, dağınık konaklama ve benzeri önlemler sıkı bir şekilde devam ettiriliyor.

Yerel yetkililer, öğrenciler okula dönmeye hazırlanırken ailelere genellikle en az iki hafta önceden bildirimde bulundukları görüldü. Örneğin, Guizhou Eyaletindeki yetkililer 27 Şubat'ta 12. sınıf ve 9. sınıf öğrencilerin 16 Mart'ta okula başlayacağını ve gerekli hazırlıkları yapmalarını açıkladı.

 

Okulların açılması için liselerden ilkokullara kademe kademe aşamalı bir program yapıldığı görüldü. Okulda eğitime başlama kararı alan bütün bölgelerde, lise sınavlarına hazırlanan 9. sınıflara ve üniversite sınavlarına hazırlanan 12. sınıflara ise bu süreçte öncelik verildi. Kademeli olarak diğer sınıflar da, örgün eğitime dahil edildi.

 

Belirlenmiş okul otobüsleri, maske takma, düzenli sıcaklık kontrolleri, sınırlı sınıf büyüklüğü, sınıflara farklı yürüyüş yolları, yerel yetkililerin daha fazla öğrenci için güvenli çevrimdışı eğitim sağlamak için aldığı önlemlerden bazıları. Örneğin, Doğu Türkistan'daki Urumçi 1 Nolu Kıdemli Lisesi’sinde, her sınıf en fazla 30 öğrenci ile sınırlandırıldı ve öğrenciler arasında belli mesafe koymak suretiyle sınıf sıralarının yeniden düzenlenmesi talep edildi.

 

Okullarda ayrıca beden eğitimi, sanat ve bulaşma riskli dersler ve aktiviteler askıya alınmış veya öğrenciler arasında sosyal mesafeyi koruyacak şekilde yeniden düzenlenmesi söz konusu oldu.

 

Yetkililer, okula dönüş yapılmadan önce farklı bir ilden seyahat eden öğretmenler, personel ve öğrencilerin bireysel 14 günlük karantinayı zorunlu hale getirdi.

 

Teknolojinin de virüsün dağılımı ile ilgili bilgi toplamak için kullanıldığı görülmekte. Alipay Health Code ve Tencent’in bir ürünü olan WeChat gibi telefon uygulamaları, hem bireyleri gözetlemekte hem de olası virüs taşıyıcıları tanımlamak için büyük verilerden istifade etmekte.

 

Bireysel verilerin devlet birimleri tarafından devamlı olarak gözlemlenmesi bazı insan hakları sorunları ile ilgili konuları gündeme getirdi. Fakat, virüsle mücadelede teknolojinin sağladığı imkanların son derece aktif bir şekilde kullanıldığını da müşahede etmekteyiz.

 

Şimdi birçok okul, okula dönmeye hazırlanan öğrencilerin sağlık durumları hakkında daha fazla bilgi edinmek için renk tabanlı QR kod sisteminden yardım alıyor.

 

Çin 40 milyondan fazla üniversite öğrencisine ev sahipliği yapıyor ve bunların 400 bini ise uluslararası öğrencileri oluşturuyor. Uluslararası öğrencilerin ciddi bölümünün yurt dışında olması ve ülkedeki öğrencilerin de çoğunun kendi yaşadıkları şehirlerden farklı bölgelerde üniversiteye gittiği göz önünde bulundurulduğunda, üniversite kampüslerinin açılması daha da gecikeceğini ön görebiliriz.

 

Yeni bir koronavirüs vakası dalgası ortaya çıkması durumunda, normalleşme süreci yeniden aksamaya uğrayacak. O sebeple, üniversite öğrencilerinin uzun bir süre daha online eğitime devam etmek zorunda kalacakları görülüyor.

 

Çin Halk Cumhuriyeti’nde bölgesel yetkililer tüm öğrencilerin, personelin ve öğretmenlerin sağlık, güvenlik ve korunmasını sağlayan pragmatik ve bölgelerin kendi şartlarına uygun daha esnek önlemlerle hareket ettiği görülüyor. Bu normalleşme sürecinde karmaşık sorunlar karşısında herkese uyan tek bir yaklaşım bulunmuyor.

 

Dünya olarak zor bir dönemden geçiyoruz ve bu karmaşık sorunlarımıza kolay bir cevap bulmak kolay gözükmüyor. Daha önce ilgili deneyim eksikliği de mevcut koşulları daha da zorlaştırdığı aşikar. Fakat Çin hem hastalığın ortaya çıkması hem de hayatın normalleşme sürecini diğer ülkelere göre önce yaşaması aslında diğer ülkeler adına bir avantaj olarak görülebilir. Ekonomi, sağlık gibi alanlarda olduğu gibi, Çin örgün eğitime tekrar dönüş yolunda hem olumlu hem de olumsuz bir çok noktada bizlere önemli bir tecrübe sunuyor.

kaynak: https://www.yenisafak.com

Makaleni beğendinizmi? Sosyal medyada takip edin!

Küfür, hakaret, rencide edici ve büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmayacaktır.

Sakura

San Francisco temelli bir firmanın tavuk tüyünden laboratuarda yetiştirdiği tavuk eti

Editörün Seçimi